ara
Burdur’da bir çay molası verdik ve el ele bu güzel yolculuğun ardından Antalya’ya vardığımızda saat 16.00 olmuştu. Kendimizi ve eşyalarımızı evin içine atarak camları açıp tül perdeleri kapattık.Evimizin Antalya sıcağında bile rüzgarın girebileceği güzel bir yeri var. Gerçi yaz sıcağı henüz başlamamıştı. Güzel, serin bir öğleden sonraydı. Eşim ve kızım okuldan eve geldiklerinde bir saat kalmıştı. İşe gitmeme gerek yoktu sabah gelirdim o yüzden yolda Ahmet’le konuştum. Kendimi duşun altındaki banyoya attım. Kayınvalide ev kıyafetlerini giymek için odasına gitmişti. İki elimizle başımızı kaldırıp yolda yürüyorduk ve ben yine kayınvalidemi becermek istiyordum. Ama vaktimiz yoktu. Ortamı hazırlamak uzun zaman alacaktı. Kayınvalidemi ezme dürtüsüyle duşa girdim canım demir gibi oldu. Baloncukla biraz mastürbasyon yaptım ama çıkmadı ve birkaç kez boşalmaya çalıştıktan sonra çöpe attım. Kaynananızı düşününce boşalmamak ne kadar zor!! diye sordu. Neden eşimi değil de kayınvalidemi düşünmekten hep sıkılıyorum?? Bilmiyorum..Sanırım bu hep böyle olacak. Hep 24 saat kayınvalidemi ezmek ister miydim? Tabii bu kadar boynuzlanmamın sebebi onun bana aşık olması ve beni boynuzlamasıydı. Ben duş alıp bornozumu giyerken kayınvalidem mutfakta akşam için bir şeyler hazırlıyordu. -Anne, banyo yapmak istersen önce dinlenebilirsin- Ah evet canım. İlk başta yemeği ocağa koyacağını düşündüm ve arkasına geçip “Ne pişiriyorsun yetenekli annem” dedim. Tuvalette demir gibi olan saçlarım şimdi yine demir oldu Kayınvalidem müstakbel eşi için etek ve dar gömlekler giymeye başladı. Eteğine biraz bastırdım, bu da eteğini poposunun arasına koyduğumda ne kadar zayıf olduğunu anlamamı sağladı. Bu savunmasızlığı ve yüzündeki ifadeyi hemen tanıdım. – Tatlım, izin ver bir şey yapayım. Üst rafta büyük bir cam tabak var, uzan ve yine o tatlı oyunu oynuyoruz. Evet, bu kadın gerçekten benim gibi 24 saat sikimi hissetmek istiyordu. O noktada ikimiz de o tabağa ihtiyacımız olmadığını biliyorduk. “Elbette tatlım,” dedim tepsiye uzanırken. Sikim sabahlığımın ve eteğimin üzerinden kıçıma doğru çıkıyordu. İstem dışı organlarımı salıvermiş olsam da bu sefer gerçekten keyif aldım. Bir erkek bulmakta zorlandım. Rafa uzandım. Kıçınla kıçına sokarken birkaç kez gelip gittim. Kayınvalide de belini hareket ettirip kalçasını biraz çekti. Bunun gibi birkaç kez içeri girip çıktı ve ardından sayaçlarla bir tabak oydu. “Teşekkür ederim oğlum,” kayınvalidem güldü ve ben de bornozumla metal yığının üzerini örttüm. Ama bir an için gözlerini yukarı kalkık göğüslerime kaydırdı ve uzaklaştı. Hayırlı olsun canım, eğilip yanağından öptüm ve odama çıktım. Gardırobumdaki en ince pantolonu giyip gömleğimi giydim ve oturma odasına gittim. Kayınvalide çoktan kahve yapmış, balkona çıktık. Serin havada kahvemi yudumlayıp balkon keyfi yaptım bir süre. Sonra kapı zili çalar. Harika zaman geçirdik. Evde biri varsa, kapı anahtarla açılır açılmaz, dışarıdan gelen mutlaka zili çalardı. Ne güzel bir onur….. Balkonda güzel bir sohbet ve güzel bir akşam yemeği ve çay içtik. Bizim için akşam yemeği, yapacak önemli bir işimiz olmadan önce veya hava karardıktan sonra yenirdi. Ben balkonda gülüp konuşurken karım bana dokunmaya devam etti. Belli ki çok şey kaçırmış. Bazen kayınvalideme bakıp gözlerimi kısarak bakıyorum. Geçen sefer düştüğümüz durumda yine beni kıskanacak mı merak ediyorum. Ama hayır, böyle bir şey yoktu. Aksine kızının mutluluğu onu mutlu etmişti. Evet, karım ve ben birbirimizi gerçekten çok sevdik. Bu durumu takdir ettim. Şimdi onu ekstralardan daha çok seviyorum. Ruhum benim. Sevgili eşlerim… Kızımızla yarım saat salonda oynadık. Eşim ve kayınvalidem balkonda konuşmaya devam ettiler, kızım da beni özledi. Ondan bıktım. Saat 9’da kızım uykuya dalmaya başladı. Onu yatağına yatırdım. Balkondaki sohbetimizden sonra kayınvalidem “İyi geceler canlarım” diyerek odasına çıktı. İkisi de sevgili kayınvalidelerini öptüler ve eşleriyle bir süre sohbet ettikten sonra yatak odalarına gittiler. O gece karımı, kayınvalidemin yetiştirdiği bir köpeğin olduğu bir eve zorla soktum… İştahım feci haldeydi. Eşim performansımdan memnun kaldı. Nasıl özledin beni 4 gün sonra diyorsun. Ahhh keşke eşim bilse… Hafta içi normal çalışma düzenime dönüyorum. Tipik bir çalışma ritmi, gece geç saatlere kadar ofise gelen insanlarla çay kahve içmektir. Ara sıra telefon trafiği. Ahmet işteyken hep işe giderdi. Ben işsizken bile Ahmet işten ayrılmaz, genç çalışanımız Zeki’yi işe gönderirdi. Ben de işimi seviyorum. Akşamları eve eşimden bir saat önce gelirdik, genellikle saat 04:00 gibi bahanelerle kayınvalidemle kavga ederdik. Karım eve erken geldiği için minnettardı. Annem sıkılmasın diye evde yalnız. Kayınvalidem beni her gün kapıda karşılar ve yanağımdan öperdi. Ben de ona sarılma fırsatını değerlendireceğim. Dudaklarının buluştuğu yanağını öptüm, o da beni öptü. Sana sarılınca kalçanı tokatlardım. Bu durumları sevdim. Tabii kayınvalidem de merakla beni bekliyordu. Kocası gelmeden önce kayınvalidesi onu tayt, kısa elbise vs. ile karşılar, geldiğinde ise ince bir etek giyerdi. Külotlu çoraplar evin her yerindeydi. Bir keresinde oturma odasındaki kanepede otururken kayınvalidemle şakalaştım. O kırmızı ince bir tayt giymişti ve ben bol bir şort giymiştim. Tabii ki her zamanki gibi külot yoktu. Oynarken onu kucağına aldı ve kucağına oturttu ve bacaklarını sıkarcasına okşamaya başladı. Sikime o kadar çok soktum ki, sikim onun ince külotlu çorabı ve ince şortunun içinden geçti. Bana sarılmaya başladı. Kaçma ihtimaline karşı göğüslerini, bacaklarını ve hatta göğüslerini çok iyi tuttu. Ben onu tutarken o bir kaçma hareketiyle amını sağdan sola yayıyordu. Yaklaşık 10 dakika bu şekilde savaştık. Biraz daha devam etseydim ikimiz de o kadar boşalacaktık. Bazen bu kavgayı yaparken onu yere uzanmaktan, iç çamaşırını çıkarmaktan ve penisimi içeri sokmaktan alıkoymakta zorlanıyordum. Kayınvalidemin memelerini altıma almak için yaladım yaladım sevgili kayınvalidem… Aradan bir ay geçti. Cumartesi gecesi ertesi gün denize açılmayı planladık. Çünkü yaz sıcakları başlamış ve deniz sezonu açılmıştır. Karım yüzme bilmiyordu. Gençken denizden korkardı ve sonra yüzmeyi öğrenmemeye çalışmadı. Ama kayınvalidem yüzme biliyordu. Ertesi sabah piknik malzemelerimizi ve şişme botumuzu alıp sabah 9’da yola çıktık. Ağacın altında güzel bir yer biliyordum, oraya gidiyorduk. Kahvaltımızı da sahilde yapacağız. Bir saat sonra yerimize geldik. Burası hakkında fazla bir şey bilmeyen sadece bizdik. Başka bir yerden kayaların arasından geliyordu. Kahvaltı yaptık ve dördümüz denize açıldık. Kızımla yaklaşık bir saat suda oynadık. Eşim yüzme bilmiyor, o yüzden dışarı çıkmadık, beraber çıktık. Sonra denizden çıkıp biraz dinlendim. Botu pompa ile şişirdim. Küçük, açık bir kaya vardı. Dipte çok güzel rengarenk balıklar vardı. Onları deniz gözlüğümle görecektim. Karım benim zevkimi biliyordu. “Anne, sen de görmek istersen harika,” dedi. Hemen atladım ve “Evet anne bakmalısın, çok güzel görünüyor” dedim. Beklediğinin bu olduğunu biliyordum. Pekala, bir bakalım, dedi, çok aç görünmemeye çalışarak. Çok fazla şortum vardı. Kayınvalidenin eteği ve bluzu. O noktada don giyip giymediğini merak etmekten kendimi alamadım. Kayınvalidesi ile kayaya geldiğinde kıyıda eşini pek iyi göremedi. Tekneden atladık ve kayaların etrafından yüzdük. Gözlüğümü takıp uçurumun dibine baktım. Gözlerim ara sıra kayınvalidemin açık eteğinden beyaz bacaklarına düşüyordu. Göğüslerim bir yığın gibiydi. Sonra teknesini tuttum ve kayınvalideme gözlüklerini takması için yardım ettim ve kıçımı kalçalarının arasına bastırdım. İnce eteğinden demir bir kazık gibi, aletim kıçına girdi ve sınıfını zorladı. Kayınvalidem ilk defa böyle bir şey yapmıştı. Teknenin yanında duruyordu. Başını suya soktu ve kayanın dibini incelemeye başladı. Ben de arkasındayım, tabi ki adama yardım etsin diye bırakmadım. Ben kıçımı senin kıçından çekmedim. Eteğinden kayınvalidesinin kalçalarına doğru ileri geri hareket etmeye başladı. Tamamen boğulmasını önlemek için bir elimle tekneyi, diğer elimle göğsünü tuttum. Kayınvalidem bazen başını sudan kaldırıp, “Gerçekten çok güzel. Sanki bizim göremediğimiz başka bir dünya var.” Tabii bu bağlantıyı çok beğendiğimizi fark ettim çünkü kıçıyla benim kıçımı sağa sola oynatıyordu. Bunu içinde hissetmek için can atıyordu. Annem -law uzun zamandır sikimi okşuyordu.Bu arada benim için çok el ele tutuşuyordu ama tabii ki sikimi özledi.”Buradan hiç ayrılmamalısın, burası orası” sözlerini anlamıştı. çok güzel.” dedi ve yüzünü tekrar suya soktu ve manzaraya baktı. Bu arada, bazen bacaklarıma baktığını hemen fark ettim. Göğüslerimi görmeye çalışıyor olmalıydı. Ayakkabıyı tutmayan elimle şortumun paçasını çıkardım. O an ok gibi fırlayan tavuğumu gördü mü bilmiyorum. Gözlükleri ve şnorkeli ile sualtı sahnesine dalmasına dayanamadım. Ben de kayınvalidemin şirin etini almak için can atıyordum. Karımı rüyalarıyla birlikte kaç gece yatakta tuttum?
ara

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*